Dinlemek için tıklayın. Yağmurlu bir akşamda - ki aslında dışarıda yağan yağmur umurunda değildi - kapı büyük bir gürültüyle açıldı. Biri uzun biri nispeten kısa iki adam içeri girdiler, köydeki Ahmet Ağa da en soldaki kadar uzundu, önce yanaşma Hatceyi devirmiş, sonra da baldızına sulanırken çifteyle vurulmuştu karısı Ayşe hatun tarafından, dışarıdan bir araç kornaya uzun uzun basarak geçti, uzun olan döndü sokağa baktı, sağdaki ise ağır adımlarla yürümeye devam etti. Saçları kıvırcık, sahi bu gece çorbanın yanında kıvırcık mı yeseydi, akşam yemeğine de çok vardı. Uzun olan oda var mı dedi? Oda yok boş yatak var diyesi vardı, ama çok da umurunda değildi, ağzını açacaktı vazgeçti, kısa olan oturma odasına ağır adımlarla yürüdü, büyük annesinden otele armağan eski koltuğa çöktü, uzun olansa diğerini takip etti... (Bu yazı Anayurt Otelinden alıntı değildir.) Burçin ve Ali Erdem bu programda Yusuf Atılgan'ın peşinden gidiyorlar... Kitap kokusunun peşindeki macera "Anayurt Oteli", bilinç akışı tekniği ile devam ediyor... Sizleri de bekleriz. Tıklayın
Yusuf Atılgan'ın bir başka eseri Aylak Adam için Tıklayın
Tavsiyeler için Tıklayın
Bilinç Akışı tekniğinin ustalarından Oğuz Atay - Tehlikeli Oyunlar için Tıklayın
Bu kitabın kokusu nedir? Tıklayın
Bu sayfayı ekleyin...
|
Bu yazı üzerindeki tüm haklar saklı olup, izinsiz kullanılması yasaktır.